Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, moderatörlüğünü Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç'ın yaptığı Ankara Kent Konseyi'nin 'Söz Onda' programında katılımcıların sorularını yanıtladı.

2028'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıklayan Erbakan, konuya ilişki şöyle konuştu:

"SEÇMENİN CİDDİ BİR BEKLENTİSİ VAR"

"Yeniden Refah Partisi bu kez kendi adayını çıkaracak. En sonuncudan başlamak gerekirse, cumhurbaşkanı adayı olacağımı ifade etmem gerekir. Bununla ilgili hem teşkilatlarımızın hem kurmaylarımızın hem de seçmenin ciddi bir beklentisi ve talebi var. Bir de burada tabii, bir önceki seçimde biz biliyorsunuz cumhurbaşkanı adaylığından feragat ettik. İmzaların toplanma sürecinde adaylığımızdan çekildiğimizi ifade ettik. Tabii, bir defa daha, bir başka cumhurbaşkanı adayı lehine bizim seçime girmememiz siyaseten de mantıken de uygun olmayacağını düşünüyoruz. İnşallah, bu sefer Yeniden Refah Partisi kendi cumhurbaşkanı adayını gösterecek ve bu adayın da bir partinin genel başkanı olması son derece doğal."

2023'te de adaylığını ilan eden Erbakan, 100 bin imza toplama sürecinde adaylıktan çekildiğini açıklamış ve partisi Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemişti.

PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere de değinen Erbakan, olası bir ev hapsine karşı olduklarını ve Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nde kalmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

"SÜRECİN YANINDA DEĞİLİZ"

Sürecin bir anayasa değişikliğine dönüştürülmesine de karşı olduklarını ifade eden Erbakan, şu şekilde konuştu:

“Terörist başı Abdullah Öcalan'ı ne Ankara'da ne de ana karada istemiyoruz diye ifade etmiştik. Orada bulunduğu yerde kalması gerekir. Hatta kendisinin şimdiye kadar idam edilmesi gerekiyordu. Canının bağışlanmasını bile kendisine yapılan büyük bir lütuf olarak görüyoruz. Bizim gördüğümüz ve bildiğimiz kadarıyla, böyle bir çağrı yapılması ve bu çağrı sonucunda da Öcalan'ın işte umut hakkından yararlanarak cezaevinden çıkartılması ve böylece de mevcut iktidarın da DEM Partinin desteği ile istediği yönde bir anayasa değişikliğini yapması şeklinde bir sürecin yürüdüğünü görüyoruz. Tabii çok şeffaf da değil ama ana hatlarıyla bu şekilde. Böyle bir sürecin yanında olmadığımızı daha önce de net bir şekilde ifade ettik. Neden? Çünkü birincisi, şehitlerimize ve gazilerimize yapılan bir saygısızlık olarak görüyoruz.

Abdullah Öcalan'ın herhangi bir şekilde ev hapsine geçmesi veya serbest kalması şehitlerimizin anısına gazilerimize yapılan bir yanlış olarak bunu değerlendiririz. Bununla beraber tabii bizi aciz gösterecek bir yaklaşım olduğunu daha önce ifade ettik. Yani 'Abdullah Öcalan'dan devlet olarak, millet olarak medet umuyoruz, onun bir çağrı yapmasıyla ancak bu dertten kurtulabileceğiz, 40 sene mücadele ettik silahlı kuvvetlerimizle emniyet teşkilatımızla, devletin bütün kurumlarıyla devlet olarak millet olarak mücadele ettik baş edemedik, Abdullah Öcalan bize bir destek olsun yardımda bulunsun, bu işten bizi kurtarsın' görüntüsünün dediğim gibi bizi aciz göstereceğini ifade etmek isterim."

Baybatur'dan Manisalılara davet: Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor Baybatur'dan Manisalılara davet: Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanmasını da değerlendiren Fatih Erbakan, “Bu tür müdahaleler Türkiye'ye olan güveni sarsmaktadır. Ben tabii uygulamaları son derece sert buluyorum. Burada bir siyasi parti genel başkanı yemekteyken, akşam restorandayken alınıyor, götürülüyor ve tutuklanıyor. Şimdi, davet etseniz gelebilecek durumda adresi belli, genel merkezinin adresi belli. Kendisi davet edilir, ifadesi alınır. Ve tabii, tutuklu yargılamak yerine tutuksuz yargılanması çok daha uygun olurdu" dedi.

Erbakan, Halk TV'den beş gazetecinin gözaltına alınması ve Suat Toktaş'ın tutuklanması hakkında ise "Gazeteciler için de aslında aynı durum söz konusu. İzinsiz bir şekilde, gizli bir şekilde bir görüşmeyi kaydedip yayınlamak tabii ki uygun değil, basın etiğine de uymuyor. Ama gazetecilerin de tabii tutuklanmaları bir sertlik görüntüsü yaratıyor. Türkiye'ye yatırımcıların bakışını, Türkiye'deki gençlerimizin geleceğe dair umutlarını, kendi insanımızın dahi Türkiye'ye bakışını olumsuz etkileyen bir tablo olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Editör: Manisa Flash Haber