Dün, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Manisa OSB’nin 7. Genişleme alanına yapılacak olan Çinli otomotiv firması BYD ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Daha doğrusu açıklama, OSB’nin genişleme alanı ile ilgiliydi.
Dernek Başkanı Ali Suat ERTOSUN imzası ile basına sunulan metinde özetle “Şehzadeler ve Yunusemre ilçeleri OSB'lere doyduğundan, mevcutlar bile büyük sorunlar yarattığından, merkezde OSB'ler büyütülmemeli, yenileri de kurulmamalıdır.” denildi.
Ali Suat Ertosun, uzun yıllar “devlet hizmetinde” çalıştı, hakimlik yaptı. Gazeteci Oral Çalışlar’ın kendisi için “bu ülkeye statükonun mirası” dediği Ertosun, emekli olduktan sonra kafa dengi bir grup arkadaşıyla birlikte, az evvel adını andığımız derneği kurdu. Üyelerinin yaş ortalamasının 70 olduğu bu dernekte, geçmişte kamuda çalışmış kişiler yer alıyor.
Dernek, genellikle “karşı durmak”, “itiraz etmek” üzerine projeler gerçekleştiriyor.
Bir yerde bir taş, bir diğer taşın üzerine konulacağında dernek üyeleri Sayın Ertosun’un önderliğinde bir araya gelerek ilk iş nöbetçi idare mahkemesine “yürütmeyi durdurma” talepli şikayette bulunarak “taşların yatay mimari ile yan yana durmalarının daha yerinde olduğu”nu, aksinin kabul edilemez olduğunu iddia ediyorlar.
Manisa nüfusunun 100.000 olduğu, Gediz Nehri’nde balık tutulan, kavunun, üzümün, domatesin en lezzetlisinin yenildiği zamanlara duydukları özlem ile hareketlerini romantikleştiren dernek üyeleri, 2024 Manisa’sında işsiz gençleri, ülke olarak kalkınmanın önemini ve en önemlisi de katma değerli ürün yaratmayı bir türlü anlamak istemiyorlar.
Fabrika yapılmazsa, insanlar tarıma yönelir zannediyorlar.
“Demografi” “Popülasyon” gibi sosyolojik kelimelerle dolu açıklamaları ve savunmaları olan dernek yetkilileri, Demografisinin bozulduğunu iddia ettiği toplumun kavun-karpuz yetiştirmek için can attığını falan zannediyorlar.
BYD firmasının yapacağı yatırım ve sebep olacağı binlerce istihdamın karşısında durmakla övünen dernek üyeleri torunlarına “buraya çok büyük bir araba markası fabrika kuracaktı, biz engel olduk” diye gururlanacakları günün hayalini kuruyor gibiler.
Bu işler, bu insanlar böyledirler. Bir şey, onların istediği gün ve saatte, onların istediği kadar ve onların istediği şekilde olmalıdır. Aksi gerçekleşiyorsa o şeyi yapan mutlaka yanlış yapıyor, yaşadığı şehre ve topluma ihanet ediyordur.
Şehrim kalkınsın, işsiz gençlerim iş bulsun, hatta gelecek büyük firma ile birlikte kent dışında Avrupai modern işçi mahalleleri oluşsun diye düşünmeleri gereken yerde, “Manisa zaten çok büyük, daha fazla büyümesin” diye engel olmaya çalışılıyor.
Hava kirlenir, olmasın, su kirlenir, olmasın, Manisa’nın toplum yapısı bozulur, olmasın…. Rasyonel, araştırılmış, fizibilitesi olan hiçbir veriye dayanmadan dümdüz iddialarla yatırım engellemeye çalışıyorlar. Hava, su kirlenmesin diye devletin Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Müdürlüğü diye bir müdürlüğü var. Bu genel müdürlüğe başvurmadan, olumlu rapor almadan bir üretim tesisi kurmak imkansız.
Bunun yanında, OSB’ler yer seçimi yapılırken 20’den fazla kurumun TAMAMINDAN olumlu görüş alarak kurulan, sadece meselenin şimdisi değil, en az 50 yıl sonrasının da düşünüldüğü yerlerdir.
Dün Manisa basınında kendisine yer bulan basın açıklamasının talihsizliği, Manisa’daki yatırımın önünde engel teşkil etmese bile yersiz bir serzeniş olarak tarihe geçecek; her ne kadar dernek üyelerinin bu işlere olan merakı anlaşılsa bile, bu işlerle uğraşacak kaynağı nereden temin ettikleri bir müddet daha anlaşılamayacaktır.