Yıl 2007…
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın merhum başkanı Bülent Koşmaz basına verdiği röportajında “OSB yönetimini altın tepsi içinde sunmamızı kimse beklemesin…” diyor ve ekliyor: “OSB yönetimini devralmak isteyenlerin hiçbiri Manisa'da ikamet etmiyor.”
Yıllardır süren ve daha yıllarca sürecek hukuk mücadelesine, OSB’nin artık sanayicisi tarafından yönetilmesi gerektiğini söyleyen kanuna rağmen merhum başkan “Manisalılık’tan” dem vurarak, OSB Yönetimini devretmemekteki ısrarına hemşehrilik üzerinden açıklama getirmişti.
OSB’nin yönetim değişikliği ile ilgili çıkan diğer haberler ise şu şekilde:
• MANİSA OSB SANAYİCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI SAİT TÜREK:
• "HUKUK, OSB'Yİ BİZE DEVRETMEMEK İÇİN GENEL KURULA GİTMEYEN OSB MÜTEŞEBBİS HEYETİNİN KONGREYE GİTMESİNE KARAR VERDİ"
• "KİMSEYLE KİŞİSEL HESABIMIZ YOK, SADECE KENDİ BÖLGEMİZİ KENDİMİZ YÖNETMEK İSTİYORUZ"
• TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI BÜLENT KOŞMAZ:
"BİZE ZEYTİN DALI UZATARAK BARIŞ DAVETİ YAPAN SANAYİCİLER DERNEĞİ, BİZİ BAKANLIĞA ŞİKAYET ETMEYE DEVAM EDİYOR"
Bu, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Sanayi” sicili idi…
Gelelim günümüze…
Manisa’da henüz kuruluş aşamasında olan Demirci OSB’yi de sayarsak 9 adet organize sanayi bölgesi var. Bu OSB’ler toplamda 32.960.000 m² üzerinde kurulu ve takriben 91 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. 91 bin kişinin bakmakla yükümlü olduğu ortalama 2 kişi daha olsun. Bu, kendileri ile birlikte toplamda 273 bin kişinin OSB’lerden, yani sanayiden geçimlerini sağladıkları anlamına gelir.
Peki bunun karşılığında Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın 63 kişilik meclisinde, bilin bakalım “sanayi” kaç kişiyle temsil ediliyor?
ALTI. Yalnızca altı kişi.
Geri kalan 57 kişinin tamamı ticaretin diğer kollarıyla uğraşan insanlar.
İçlerinde fırıncılar, kuyumcular, akaryakıtçılar, müteahhitler, kantinciler, çeyizciler, nakliyeciler, lokantacılar var.
Bu şu demek: Manisa’nın sanayisi ile ilgili bir konuda iş olur da (olmaz ya) Yönetim Kurulunu geçer, meclise gelirse sonuç hakkında sanayicilerin yalnızca 6 oyluk bir katkısı olur. Eğer fırıncılar yanlarına müteahhitleri, çeyizcileri, nakliyecileri falan alırsa, pekala sanayicilerin o saatten sonra ne istediklerinin bir hükmü kalmaz, sanayici olmayan çoğunluk ne isterse o olur.
Ticaret ve Sanayi Odası’nın meclisi öyle bir dizayn edilmiştir ki, ticaret erbapları istemedikten sonra, sanayici bir meclis başkanı ya da yönetim kurulu başkanı seçilmesinin imkanı yoktur.
Manisa Sanayisi işte tam da bu nedenle sorunlarını bırakın Bakanlıklara duyurmayı, daha Ticaret ve Sanayi Odası meclisine bile duyuramaz.
Aidat gelirlerine hiç de azımsanmayacak derecede katkısı olan sanayi kuruluşları iş temsile gelince seslerini duyuramaz, sanayici lehine herhangi bir karar çıkartamaz.
Sanayinin işgücü sorunu, ucuza fabrika alanı bulma sorunu, ithalat-ihracat sorunları daha görüşülmeden rafa kalkar.
İşte tam da bu yüzden, Manisa’ya meclisinin tamamının sanayicilerden oluştuğu bir Sanayi Odası lazım.
PEKİ TİCARET VE SANAYİ ODASI, “TİCARET”in hakkını veriyor mu?
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kendi yayın kuruluşları olan sosyal medyalarını inceleyiniz. Bolca “misafirliğe gittik, misafirliğe geldiler, odamızda ağırladık” açıklamalı fotoğraf göreceksiniz.
Bunun yanında başka şeyler yok mu? Var elbette. Bayramsa bayramınızı kutlarlar, kandilse kandilinizi.
Bunun yerine Ticaret ve Sanayi Odası’nın sanayinin işgücü sorununa, uluslararası ticarette yaşadığı güçlüklere, uygun fiyatlı arsa arayışına çözüm arayışlarını göremezsiniz.
Rahmetli Bülent Koşmaz’ın OSB konusundaki yanlış direncine rağmen, ticaretin derdine çare arayışı yalnızca Manisalı tarafından değil, Tüm Türkiye tarafından beğenilmiş, Ankara’da aldığı önemli görevler sayesinde belki de Manisa TSO’nun en parlak dönemi yaşanmıştı.
Bilemeyiz, o zamanlar sosyal medya yoktu ama, Bülent Koşmaz yaşasaydı Ticaret Odası’nın sosyal medyasında başkanın haftasonları basketbol sevincini değil, muhtemelen icraatlarını görürdük.