SİYASET

Cumhurbaşkanı Erdoğan Manisa'da konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan Manisa Mitinginde kendisini coşkuyla bekleyen vatandaşlarla bir araya geldi.

Önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefete de eleştirisi vardı.

Özellikle Özgür Özel'e sert tepki gösteren Erdoğan, "Kendi partisine sözünü geçirmediği halde burada borusunu öttürmeye çalışan birileri var. 31 Mart'ta onu da özgürleştirerek maruz kaldığı dertten kurtaracağız.

Millete söyleyecek hiçbir sözü olmayanlar sadece konuşur, bağırır çağırır ve gider. Biz ise Manisamızı da Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile buluşturmaya hazırlanıyoruz. Şehirlerimizi güvenli, huzurlu hale getirecek adımları atıyoruz." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...

"Sanayinin, tarımın, emeğin şehri, medeniyetler beşiği Manisa...

Sanayinin, tarımın, emeğin şehri, medeniyetler beşiği Manisa, bugün yine bir başka güzel. Manisa'ya geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı'na Cumhurbaşkanlığında yüzde 50, milletvekilliğinde yüzde 49 oy oranıyla verdimi destek için teşekkür ediyorum.

Cumhur İttifakı, Allah'ın izniyle 31 Mart'ta büyükşehri ve ilçeleriyle Manisa'da yeni bir destan yazacaktır. İnşallah yaklaşık 1 ay sonra sandıkları hep beraber patlatmaya hazır mıyız?

"Demokrasi ve kalkınma atılımlarını Türkiye Yüzyılı'nın altyapısı olarak görüyoruz"

Geçtiğimiz 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını Türkiye Yüzyılı'nın altyapısı olarak görüyoruz. Allah'ın izniyle bunların hepsini de yapacak iradeye, birikime, hazırlığa, kadroya sahibiz. Yeter ki milletimiz birliğine, dirliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıksın.

Emin olun gerisi sadece vakit ve öncelik meselesidir. Yeter ki Mevla fert olarak hiçbirimizi ve milletimizi çaresiz dertlere düşürmesin. Ölümden gayrı her derdin devası insanın çalışmasına, gayretine, nasibine bağlı olarak vardır. Karamsarlık illetine kapılmadıktan sonra Allah'ın izniyle her şeyin üstesinden geliriz.

"Birileri milletimizin umudunu köreltmek için her yolu deniyor"

Dikkat ederseniz içeride ve dışarıda birileri ısrarla milletimizin moralini bozmak, canını sıkmak, umudunu köreltmek için her yolu deniyor. Türkiye'nin sıkıntıları yok mu? Elbette var… Ama bunları çözecek olan program da, irade de, tecrübe de, milletiyle, devletiyle, cumhurbaşkanıyla, hükümetiyle yine bizdedir.

Hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey üretmeden, hiçbir program ve proje geliştirme zahmetine katlanmadan milleti kendilerine mahkum etmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak boynumuzun borcudur.

"Cudi'de mağaralara girdik, Tendürek'te inlerine girdik"

Türkiye'yi, geçtiğimiz 21 yılda 3 kattan fazla nasıl büyüttüysek, sanayimizi, tarımımızı, ticaretimizi nasıl küresel rekabete hazırladıysak bugünkü meseleleri de öyle hal yoluna koyacağız. Hiç endişe etmeyin. Çalışanlarımızın dertleri mi var, birlikte çözeceğiz. Emeklilerimizin sıkıntıları mı var, birlikte aşacağız. Esnafımızın ihtiyaçları mı var, birlikte gidereceğiz. Gençlerimizin hayalleri mi var, birlikte gerçekleştireceğiz.

Ülkemize yönelik tehditler mi var, birlikte bertaraf edeceğiz. Gabar'da bunu giderdik, Cudi'de mağaralara girdik, Tendürek'te inlerine girdik, Beslerderesi'nde aynı şekilde girdik. Bundan sonra da yine biz yaparız. Nerede teröristan? Nerede terör örgütleri? Hepsi şu anda darmadağın. İşte tüm bunları yapmak için Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizin takdirine sunduk. Telafisi mümkün olarak gelip geçici sorunların bu büyük ufku karartmasına izin vermeyeceğiz.

"Ekonomideki sıkıntıların yıl sonundan itibaren hafiflemeye başladığını göreceğiz"

Uzunca bir süredir yaşadığımız bütün saldırıların, bölgesel ve küresel krizlerin, kimi politikalarımızın eksik kalmasından kaynaklanan meseleleri birer birer çözüme kavuşturacağız.

Bilhassa ekonomideki sıkıntıların yıl sonundan itibaren hızla hafiflemeye başladığını, önümüzdeki yıldan itibaren de yeniden yükselişe geçeceğimizi hep birlikte göreceğiz.

Vatandaşlarımızın her biri ülkenin büyümesiyle, güçlenmesiyle, imkanlarının artmasıyla ortaya çıkacak kaynaktan hak ettiği payı mutlaka alacaktır. Geçmişte bunu sağladık, bundan sonra da başaracağız.

"Alanda 45 bin kişi var"

Şimdi Emniyet'e sordum, dedim ki alanda ne kadar Manisalı var? Verdikleri cevap 45 bin. Cumhuriyetimizin ilk asrını acısıyla tatlısıyla geride bırakırken Türkiye Yüzyılı'na yeni bir şevkle, yeni bir heyecanla, yeni bir güçle giriyoruz. Ülkemizin sadece son çeyrek asırda verdiği mücadele dahi tek başına önümüzdeki dönemin ne kadar mühim olduğunu göstermeye yeterlidir. Türkiye bu süreçte güven ve istikrarın hem demokrasisinin hem ekonomisinin gelişmesi için ne kadar önemli olduğunu müşahede etti. Sınırlarımızı ve şehirlerimizi tehdit eden terör eylemleri sebebiyle can güvenliğinin her şeyin üzerinde olduğunu yaşayarak gördük. Sokakları kaosa sürüklemek, ülkeyi ateşe ve kana bulamak isteyen karanlık mahfillerin huzurumuza kast edişine beraberce şahit olduk. Ülkenin esenliğini tehlikeye atmaktan çekinmeyen, milleti umursamayan muhalefet anlayışının ilkesiz, ölçüsüz ve sorumsuz politikaları, yaşadığımız sıkıntıların üzerine adeta tuz biber ekti.

CHP'nin lokomotifliğini yaptığı bu anlayış, Türkiye düşmanı tüm çevrelerle birlikte PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle birlikte hareket etmekten dahi çekinmemiştir. Mayıs seçimlerinde kurulan altılı masanın gerisindeki siluetleri unutmadık. Daha önce 2019 seçimlerinde yapılan gizli ittifakları unutmadık. Şimdi 31 Mart için İstanbul ve Mersin gibi yerlerde kurulan kirli ittifakların da farkındayız. Son dakika oynanan oyunların, listelerde yapılan değişikliklerin ne anlama geldiğini milletimiz gayet iyi biliyor. Bunlarda mertliğin, delikanlılığın, harbiliğin ve hasbiliğin zerresi olmadığı için her işlerini gizli saklı yapmayı adet edindiler.

"Şimdiki CHP genel başkanını zaten kimsenin taktığı yok"

Cumhur İttifakı, AK Partisiyle, Milliyetçi Hareket Partisiyle, belediye başkan adaylarıyla, belediye meclis üyesi adaylarıyla tüm şeffaflığıyla ortadadır. Bu ittifakın gizli saklı hiçbir gündemi, pazarlığı, hedefi yoktur. Her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir. Peki, CHP'nin kurduğu ittifaklarda böyle bir açıklık var mı? Hatırlarsanız eski CHP genel başkanının kurdukları masa dışındaki bir parti genel başkanıyla yaptığı bakanlık ve bürokrasi pazarlığı seçimden sonra ortaya çıkmıştı. Şimdiki CHP genel başkanını zaten kimsenin taktığı yok.

Bu parti adına kimi isimlerin nerede ve kimlerle demlendiği belli değil. Kendilerini pazarlıklara öyle kaptırdılar ki, işte Manisa Saruhan'da olduğu gibi aday listelerini seçim kurullarına zamanında veremediler. Haftalar öncesinden günü, saati, yeri belli olan bir işi bile beceremeyecek kadar siyasetten, meseleden, gündemden uzak durumdalar. Çıkarları dışında, kişisel kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Bırakın dünyada ve Türkiye'de ne olup bittiğini kendi memleketleriyle bile ilgilenme gereği duymuyorlar. Böyle siyaset olmaz.

Türkiye'nin yönetimi bu zihniyete emanet edilmez. Şehirlerimizin geleceği, bu kirli pazarlıkların mezesi yapılamaz. Üç beş belediye alacağız diye siyasi bölücülere bu derece teslim olunmaz. Kadınlarımızın, gençlerimizin, çalışanların, emeklilerimizin beklentileri, hayalleri, hakları bu kifayetsiz muhterislerin insafına bırakılamaz. Bu muhalefet anlayışının, bu muhalefet politikasının Türkiye'ye verecek hiçbir şeyi yoktur. Allah göstermesin bunların ellerine fırsat geçerse ülkemiz ve milletimiz elindekilerden de olur. Muhalefet tarafı sadece konuşur, sadece yalan ve iftira ile kafaları karıştırmaya çalışır, sadece kendi küçük menfaatlerini korumaya bakar.