Cildiye Uzmanı Prof. Dr. Zennure Takcı, uyuz vakalarının 30 ile 50 yılda döngüsel bir artış gösterdiğini şu anda toplumun bu artış dönemini yaşadığını söyledi. Uyuz hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Takcı, “ Uyuz vakaları son yıllarda artmış durumdadır. Uyuz hastalığı 30 ile 50 yılda bir döngüsel bir artış gösteriyor. Şu an bu artış dönemini yaşıyoruz. Büyük insan göç hareketliliğinin olduğu dönemlerde salgın hastalıklarda artış olabiliyor. Ülkemiz coğrafya nedeniyle yoğun göç alan bir ülkedir. Bunun da katkısı var. Son yıllarda uyuz vakaları oldukça artmış durumdadır” açıklamasında bulundu.
“Hayvanlardan bulaşmaz”
Uyuzun hayvanlardan bulaştığı düşüncesinin yanlış bir bilgi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Zennure Takcı, “Uyuz hastalığına neden olan parazit ‘sarcoptes scabiei’ dediğimiz bir parazit ve konağı insandır. Kümes, ahır hayvanları ya da evde beslediğimiz kedi veya köpeğin uyuzu insanlara bulaşmaz. İnsanda üreyen parazit sadece insandan insana bulaşır. Hayvanların uyuz hastalığı insanlara bulaşmaz” diye konuştu.
“Kaşıntı hemen başlamıyor”
Uyuz hastalığı olan kişinin mutlaka aile bireylerinde yakın temasta olduğu kişilerin de tedavi alması gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Zennure Takcı, ”Uyuz hastalığı yakın temasla bulaşan bir hastalık ve yakın temas gerçekleştiğinde karşıdaki kişide hemen kaşıntı başlamıyor. Kaşıntıların başlaması 2-3 haftaları bulabiliyor. O yüzden biz uyuz hastalığı teşhisi koyduğumuz kişilerde etraftaki bireylerde kaşıntı olmasa da mutlaka tüm aile bireylerinin tedavi almasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Uyuz tedavisi alan kişilerin kıyafetlerinin en az 60 derecede yıkanması gerekiyor. Yıkanamayan kıyafetlerin büyük bir poşet içerisinde toplanarak ağzı kapatılarak bekletildiğinde 1 hafta 10 gün içerisindeki tüm parazitler ölüyor. Uyuz hastalığı ilk bulaştığında hemen kaşıntılar başlamıyor. Kaşıntıların başlaması 3 haftayı bulabiliyor. Bu kaşıntının temel özelliği gece artmasıdır. Bu parazit kişinin gece yatağa girmesiyle birlikte sıcak havada hareketlenmeye başlıyor. Deri üzerinde tüneller kazıyor. Yumurtlayarak ilerliyor. Bir kişide eğer gece artan kaşıntı varsa, çevresinde veya arkadaşlarında bir kaşıntı varsa mutlaka uyuz açısından muayene olması gerekiyor. Uyuz parazitinin sevdiği alanlar var. Özellikle eller, parmak araları, koltuk altı çevresi, göğüs çevresi, göbek kemer hattı ve bilhassa erkeklerde genital bölge ve uyluklara yerleşme eylemindedir. Herkes uyuz olabilir. Korona virüste olduğu gibi nefesle bulaşan bir hastalık değildir. Bit gibi pire gibi zıplayan bir parazit değildir” şeklinde konuştu.
“Bunlara dikkat”
Vatandaşların günlük hayatta dikkat etmesi gerekenlere değinen Prof. Dr. Takcı, şunları söyledi: “Vakaların çok arttığı bu salgın döneminde halkımızın şunlara dikkat etmesi çok önemlidir. Kıyafet alırken deneme kabinlerinde sizden önceki kişi eğer uyuz hastası ise parazit yükü fazla ise kıyafetlere bulaşmış olabilir. Bu dönemde kıyafet denerken dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Kış mevsimindeyiz. Soğuk havada restoranlara gittiğimizde üstümüze şal alabiliyoruz. O şallar aracılığı ile uyuz hastalığı bulaşabilir. Buna dikkat edelim. Kreşlerde ve okullarda çocuklar birbirleriyle temas ederek oynamaya çok seviyorlar. Kabanları üst üste asılabiliyor. Kabanların yakın durması ya da kıyafetlerin üst üste olması ya da birbirlerinin yeleklerini kazaklarını giymeleri yoluyla da uyuz hastalığı çok hızlı bulaşabiliyor. Burada okul öğretmenlerine de görev düşüyor."