Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, katıldığı bir program öncesi gazetecilere açıklamada bulundu. Zeyrek, “Bizim oturduğumuz koltuk Sırat Köprüsü. Sırat Köprüsü nedir diye sorarlarsa o koltuk Sırat Köprüsüdür. O koltukta sizi aşağı düşürmek isteyen birçok teklif de var, birçok kişi de var. O koltuğun üzerinde dimdik durmanızı sağlayan imanımız da var” dedi.
Geçtiğimiz 31 Mart'ta bir yerel güzel seçim yaşadıklarını ifade eden Başkan Zeyrek, “Birçok partili arkadaşımız partiyi gözetmeksizin Manisa İttifakı'nı oluşturdu ve Ferdi Zeyrek'e oy verdi. Ben öncelikle bu seçimde beni destekleyen herkesten Allah bin defa razı olsun demek istiyorum. Çünkü Manisa'mızın bir değişime ihtiyacı vardı ve bu değişimin adı Cumhuriyet Halk Partisi ve Ferdi Zeyrek oldu sizler sayesinde. Ben size şunların sözünü veriyorum. Bir yılımızı geride bıraktık, 4 yılımız daha var. Ben sizin o attığınız oyların helalliğini almadan sizin o attığınız oydan dolayı hiçbir zaman pişman olmayacağınızın sözünü veriyorum. Çünkü sizler gibi ben de Manisa'mı çok seviyorum. Şehrin hizmete, dayanışmaya, birlikteliğe, kardeşliğe ihtiyacı var ve şehrin şeffaflığa, artık adalete ve hukuka da ihtiyacı var. Ve bunları sağlamak için de gerçekten gece gündüz demeden çalışıyorum, çalışmaya da devam edeceğim” dedi.
Ortak akılla Manisa’yı yöneteceklerini söyleyen Zeyrek, “Ulaşımda millet dedi "Kontak kapatacaktı, arabalarını satacaktı. Şu anda arabalarını yenileme noktalarına geldi." Keza Müştak Abi cebinden para çıkmasına rağmen Manisa seyahatten dolayı o da bize teşekkür ediyor. Vatandaş da teşekkür ediyor. Çünkü doğru zamanda doğru hamleydi. Bunun hepsinin altında şu var sevgili dostlar. Vatandaşın sesini duymak, ihtiyacı belirlemek ama bu sırada da karşı tarafı mağdur etmeden ortak bir çözüm bulabilmek var. Biz Manisa’da ortak aklı oluşturmak için bir yola çıktık. Bu ortak akılda konunun muhatapları kimse biz her zaman için aynı masada oturacağız. Her zaman için kararları birlikte vereceğiz. Çünkü bu harcadığım para benim kendi cebimle parası değil. Hepimizin vergileriyle toplanan devletimin bana emanet ettiği parayı harcıyoruz. Ve bilmiyorum takip ediyor musunuz? Her ay internet sitesinden harcadığımız Her kuruşu yayınlıyoruz biz. Bu ay Manisa Büyükşehir Belediyesi nereye kaç para harcamış? Bunların hepsini yayınlıyoruz. Bütün ihalelerimizi canlı yayınlıyoruz. Herkes girsin, izlesin, herkes görsün diye. Çünkü sizler gibi ben de vebalden korkan insanım” dedi.
Yapılan hizmetlerin artarak devam edeceğini açıklayan Başkan Zeyrek, “Harcadığımız her kuruşta o Demirci'nin, Soma'nın Dağlıkönü'nde yalınayak çalışan çocukların vebali ve hakkı vardır. Biz bu vebali ve hakkı gözeterek tüm paralarımızı harcayacağız. Ve bunları yaparken işte ulaşımından bahsediyoruz. Her ay 50 milyon. Paranın ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz burada. 50 milyon lira her ay. Sudaki yaptığımız indirimden dolayı 45 milyon lira her ay. Yaptığımız hoş geldin bebek, anne kart, üniversite, yolculuk kartı, kreşler, çocuk kültür merkezleri, MABEM’ler bunlar da artarak her ay devam ediyor. Devam edecek” dedi.
“Ben bu koltukta oturduğum sürece Manisalının her kuruşuna sahip çıkacağım” diyen Zeyrek, “Önümüzdeki hafta Salihli'de, Soma'da, Turgut Akhisar'da ve Yunusemre'de açacağımız kent lokantaları, halk mandıraları, halk ekmekler bunlar daha da her ay bütçemizden ödün vererek, para vererek harcadığımız şeyler. Şimdi herkes şunu soruyor. Diyor ki, "Cumhurbaşkanlığın kısıtlama tedbirleri var. Geçmişe yönelik baktığımızda gelen para neredeyse üçte bir ya da yedi yedi ye para geliyor. Ama biz bunun karşısında her ay ulaşıma, suya, sosyal belediyecilik diye bu paraları harcıyoruz. Bunun yanında da 2.4 milyar TL borç aldığımız belediyede de yaklaşık her ay 100 milyon lira da borcumuzu ödüyoruz. Bu nasıl oluyor? Bunun olmasının bir tek sebebi var. Artık o hak etmediği şekilde ihale alanlar, o artık hak etmediği şekilde para kazananlar artık belediyenin kapısından içeri giremiyorlar. Ve asla ve asla giremeyecek. Ben ve benim yönetimdeki arkadaşlarımız bu koltukta oturduğu sürece sizin Manisa'nın o her kuruşuna sahip çıkacak bir anlayışta olacağız. Ve bunları yaparken de dediğim gibi sizlerle birlikte olacağız” dedi.
Zeyrek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim kapımız her zaman açık. Belediyeye gelin. Ben orada olmasam bile Burak Bey genel sekreterimiz en yetkili kişidir. Burak Bey oradadır. Size devamlı yardımcı olur. Çünkü ben şunu bilirim. Siz belediyeye geldiğinizde kendiniz için bir şey istemezsiniz. Siz belediyeye geldiğinizde Manisa için, Ağrılılar için, hemşehrileriniz için bulunduğunuz sokak ve mahallede yaşayanlar için bir şey istersiniz ve bu istekleriniz için bizim kapılarımız her zaman için açık olacak sizlere. Onu buradan belirtmek isterim. Şimdi bu koltuklar sevgili dostlar gelip geçecek. Ne Savcı Beye kalacak, ne de Ersan abiye kalacak koltuk, ne il başkanıma kalacak, ne de bize kalacak. Ama Allah uzun ömür versin ama biz bu şehirde büyüyeceğiz. Bu şehirde de yaşamımızı sonlandıracağız, vefat edeceğiz. Bu koltuklar geçtikten sonra biz yine bu masalarda oturabiliyorsak, biz yine buralara davet edilebiliyorsak, sokakta çok Çolukta çocuğumuzla yürürken selam alıp selam verebiliyorsak en iyi hizmeti yapmış belediye başkanı benimdir demek ki. Koltuktan indikten sonra. Benim de bir tek niyetim var. Kaç dönem yaparız bilmiyorum. Allah neyi müsaade eder ama Allah izin verirse 4 yıl daha Manisa Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Ama bu koltuklardan bu koltuklardan indikten sonra da alnımızın akıyla ve odaya girerken şu duayı ettim, 3 Nisan günü. Dedim ki, "Allah'ım bu odaya girdiğimiz şekilde çıkmayı da bize nasip eyle." diye. Çünkü ben diyorum ki, bizim oturduğumuz koltuk Sırat Köprüsü. Sırat Köprüsü nedir diye sorarlarsa o koltuk Sırat Köprüsüdür. O koltukta sizi aşağı düşürmek isteyen birçok teklif de var, birçok kişi de var. O koltuğun üzerinde dimdik durmanızı sağlayan imanımız da var. Bu yüzden inşallah o odadan da girdiğimiz gibi alnımız ak çıkacağız. Manisa'ya sizler gibi benim de yaptığımız hizmetlerle bundan sonra anılan kişilerden olacağız ve o koltuklar geldikten sonra da tıpkı bu günleri anıp hoş sohbetle, hoş sedayla aynı masalarda oturmak bizlere nasip olsun.”